Herkes hikayesinde sona yaklaşırken gerçeklerle yüzleşmekten kaçmak imkansız hale gelir. Sürpriz işbirlikleri Agâh ve Nevra’nın hayatında büyük değişikliklere neden olacaktır.
Nevra ve Agâh’ın hafızalarıyla verdikleri savaş onları iyiden iyiye zorlamaktadır. Agâh işlediği cinayetlerin detaylarını hatırlayamazken Nevra da geçmişiyle ilgili hafızasına güvenmek zorundadır.
Yıllar önce Kambura’da işlenmiş suçun mağdurunu bulduğunu zanneden Nevra aslında yanılmış olduğunu anlar ancak bu suçun izini bırakmaz ve Kambura’daki ipuçlarının üstüne gitmeye devam eder.
Nevra artık cinayetlerin sebebini bulduğuna inanmaktadır. Bu yüzden cinayetleri durdurmak için bütün gücüyle Kambura’yı araştırmaya devam eder.
Gizemli “Köpek Öldüren” bir fenomen haline gelirken Agâh planlarında bir değişikliğe gider ve önce en büyük adımı atmaya karar verir.
Agâh herkesten sakladığı sırların ortaya çıkmaması için yeni oyunlar kurmaktadır fakat onun bile bilmediği bir şey vardır; değişen şahsiyeti sürpriz cinayetler işlemesine sebep olacaktır.
Agâh işlediği cinayetlere yenilerini eklerken eski dostu Cemil’in karanlık yüzü yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlar.
Agâh’ın işlediği cinayetlerin ipuçları Nevra’yı ve Cinayet Büroyu Kambura’ya sürükler ancak orada öğrenecekleri şeyler kafalarındaki soru işaretlerini silmek yerine arttıracaktır.
Nevra ipuçlarının peşinde, cinayetlerle arasında tek bağ olan Kambura’ya gittiğinde uzun zamandır kaçtığı çocukluğuyla yüzleşmek zorunda kalacaktır.
Çıkmaz sokaklarla dolu bir soruşturmanın içinde kaybolmuş olan Nevra’nın Agâh’la arasındaki önemli bir ortak nokta ortaya çıkacaktır.
Agâh’ın işlemiş olduğu cinayet, uzun bir cinayetler zincirinin henüz ilk halkasıdır. Kurbanın üzerinde kendi adının yazılı olduğu bir mesaj bulunması, Nevra’yı istifa kararından vazgeçirir.
Agâh Beyoğlu, kendisine konan Alzheimer başlangıcı teşhisiyle altüst olur. Agâh, unutmanın yıllardır planladığı ancak sürekli ertelediği bir cinayeti işlemek için bir fırsat olduğunu fark eder.