Cennetten kovulan Adam ve Havva çareyi kendi cennetlerini yaratmakta bulurlar. Böylece ailelerine de bir ders vermiş olacaklardır. Onları yokluklarıyla ıslah etmeye kararlıdırlar.
Havva artık doğruyla yanlışı ayırt edebilecek durumda değildir. Adam’ın en sonunda öyle bir hamle yapacaktır ki, işler iyice arap saçına dönecektir.
Yine Havva’nın kalbi kırılacak ama bu kez telafisi mümkün olamayacaktır. Genç aşıklar, binbir hayalle çıktıkları bu yolda hiç ummadıkları bir sona ulaşacaktır.
Hünkar’ın işkencelerine karşı bile dimdik duran aşkı hiçbir şey sarsmayacak zannedilirken genç aşıklar asıl yarayı hiç tahmin etmedikleri bir yerden, içerden alacaklardır.
Havva ile Adam, yalnızca tek bir düşmanla, tek bir cepheyle savaştıklarını zannederken gizli açılmış cephelerden bihaberlerdir.
Bir Türkle bir İrlandalı’nın; bir Müslümanla bir Hristiyan’ın birbirine aşık olması, onlara göre normal olsa da bunu Adam’ın Papaz olan babasına, Havva’nın hacı olan babasına anlatmak hiç kolay olmayacaktır.