Kurt Seyit ve Şura’nın hikayesi İstanbul’da son bulmuş, Seyit’in Şura’yı uğurladığı gemi limandan ayrılmış, ama Seyit’in gönlündeki gemi hala demirli durmaktadır.
Petro'yla evleneceği için düşüncelerden uykusuz kalan Şura, birdenbire karşısında Alya'yı bulur. Alya, Petro'nun ve Seyit'in kaderini artık Şura’nın eline teslim etmiştir.
Seyit’in Şura için dövüştüğü haberini Ayşe’den alan Mürvet’in içine bir ateş düşer. Aynı gece kapı çalınır ve Seyit tüm hayatını, kaderini değiştirebilecek bir misafirle karşı karşıya kalır.
Şura, Kurt Seyit'in evlendiğini gözüyle gördüğünde büyük bir yüzleşme yaşanır. Nikah töreni olaylı bir şekilde devam eder. Mürvet ise Şura'nın her zaman hayatlarında olacağı gerçeğini kavrar.
Şura, Seyit'in bir Türk kızına evlenme teklif ettiğini duyar. O'nun kendisinden vazgeçmiş olduğuna asla inanmaz. Çünkü onların kaderlerinde acı vardır ama ayrılık yoktur.
Seyit'e öfkelenen Şura, Petro'nun yardımıyla eşyalarını toplayıp mekanı terketmiştir. Şura'nın Petro ile gitmesi, Seyit'i deliye döndürmüştür.
Şura, Kurt Seyit’in ona ne kadar ihtiyacı olduğunu öğrenmek, bir daha onu kendisinden uzaklaştırmayacağına güvenmek istemektedir; bu nedenle Seyit’in yanına taşınmayı reddeder.
Kurt Seyit asılmayı beklerken aylar sonra sürpriz bir şekilde salıverilir. Şura ve Seyit kavuşur ancak Şura, sevdiği adamın kendisini aldattığını unutmamıştır.