Düşmanın kurduğu pusunun ortasında Hazar’ın hayatı gözlerinin önünden geçerken Bella da hayatta kalma mücadelesi vermektedir. İki aşık, birbirinden uzakta aynı savaşın, yaşam savaşının içindedir.
Bozok gençleri, bir tatili daha belaya çevirmeyi başarmış, Pamukkale’de başladıkları tatil, ıssız bir adada devam etmektedir. Çetin yaşam koşullarında hayatta kalmaya, direnmeye çalışırlar.
Tüm uyarılara rağmen hastalanan Bella'ya iş yapması yasaklanır. Bunun üzerine Kalender Ağa öyle bir çözüm bulmuştur ki konaktaki tüm dengeler alt üst olacaktır.
Möhteber’in konağı terk edişi, safların yeniden belirlenmesine sebep olur. Konakta yine yer yerinden oynamaktadır. Acı bir olayla herkes neyi unuttuğuyla yüzleşmek zorunda kalır.
Konakta herkes, güç dengelerine göre konumlanmaya çalışır. Fakat Kalender’in beklenmeyen hamlesi, tüm planları alt üst eder. Konaktakiler, bu hamle karşısında şok olur.
Kalender’in adaylığını açıklamasıyla Bozok Konağı’nda da hareketli günler başlamıştır. Kalender’in tek amacı Möhteber’i ekarte etmektir. Bunun için elinden gelen her şeyi yapar.
Kalender Ağa, yıllardan beri süre gelen töreyi bozmaya, tek eşli bir hayata adım atmaya kararlıdır. Artık devir, modern Bozoklar'ın devridir. Yani, Kalender’in hayali budur!
Bella’nın hamileliği ilerlemiş, doğumuna sayılı günler kalmıştır. Tek istediği, Hazar’ın iyileşmesi ve bebeğini sağlıkla kucağına almaktır. Bella'nın hayalleri gerçek olacak mıdır?
Bozoklar eski “sıradan” günlerine geri dönmüştür. Ama artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Çünkü konakta yedi aylık hamile bir yeni gelin ve onun yeni kuralları geçerlidir.
Sonunda Bozoklar, hak ettikleri mutlu sona doğru emin adımlarla yürümektedirler. Yeni gelinin, aşkı uğruna tasını tarağını toplayıp başlattığı bu hikaye, nasıl bitecektir?